top of page

ADİ KEFALET İLE MÜTESELSİL KEFALET FARKI

Kefalet sözleşmeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 581 - 603 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Adi kefalet ile müteselsil kefalet de, kefalet sözleşmelerinin birer türü olup, kefil olan kişinin borçtan sorumluluk düzeyleri birbirinden farklıdır. Bu farkların ne olduğuna aşağıda yer verilmiştir.


Adi kefalet ile müteselsil kefaletin birbirinden farkı nedir?
Sözleşmelerde karşımıza çıkan adi kefalet ile müteselsil kefalet arasındaki fark nedir?

Kefalet sözleşmesi nedir?


Kefalet sözleşmesinin tanımına TBK md. 581'de yer verilmiştir. Buna göre kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmelerdir. Kefalet sözleşmesinin varlığı, mevcut ve geçerli bir borcun varlığına bağlıdır. Kefalet sözleşmesi; alacaklı ile kefil arasında kurulan ve kefile, alacaklıya karşı ivazsız (karşılıksız) borç yükleyen bir sözleşme türüdür.


Kefalet sözleşmelerinin türleri nelerdir?


Kefalet sözleşmeleri; bireysel ve toplu kefalet sözleşmeleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Bireysel kefalet sözleşmeleri; adi kefalet ve müteselsil kefalettir. Adi kefalet sözleşmelerinin de özel görünün biçimleri bulunmakla birlikte biz bu yazımızda yalnızca genel olarak adi kefalet ve müteselsil kefaletin tanımı ve farkları üzerinde duracağız. Adi kefalet ve müteselsil kefalet türleri günlük hayat ve ticari ilişkiler içerisinde çokça kullanılıyor olmasına rağmen anlamı ve birbirinden farkı yeterince bilinmemektedir. Kefalet sözleşmelerinin geçerlilik şartları, nasıl düzenlenmesi gerektiği ve sözleşmedeki borca nasıl kefil olunabileceği hakkında bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.


Adi kefalet nedir?


Adi kefalet; kefilin, alacaklıya müteselsil kefalet verdiğinin açıkça kabul etmediği takdirde var olan kefalet sözleşmelerinin asıl türüdür. TBK adi kefaletin hükümleri md. 585'de düzenlemiştir. Adi kefalette kural olarak alacaklı, borçluya borcun ödenmesi için başvurmadığı sürece kefile karşı takip gerçekleştiremez (TBK md.585/1-c.1). Buna göre alacaklının, borçluya başvurmaksızın direkt olarak adi kefile başvurması halinde kefilin alacaklıya karşı "önce borçluya başvur" def'ini ileri sürme hakkı bulunmaktadır.


Adi kefalette, alacaklının doğrudan kefile başvurabilmesini sağlayan istisnalar ise TBK md.585/1-c.2'de sayılmıştır. Buna göre;

  • Borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması,

  • Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi,

  • Borçlunun iflasına karar verilmesi,

  • Borçluya konkordato mehli verilmiş olması hallerinden alacaklı, doğrudan doğruya adi kefalet ile kefil olan kişiye başvurma hakkına sahip olur.

TBK md.582/2 hükmü gereğince Alacağın rehin ile de güvence altına alındığı hallerde, adi kefalette kefil, alacağın öncelikle rehin konusundan alınmasını isteyebilir. Buna adi kefilin rehnin paraya çevrilmesi def'i denir.


Müteselsil kefalet nedir?


Müteselsil kefalet türü ise TBK md.586'da düzenlenmiştir. Kişinin müteselsil kefil olabilmesi için, müteselsil kefalet yahut bu anlama gelen başka bir ifadeyi açıkça kabul etmiş olması gerekir. Müteselsil kefalette; alacaklı, borçluya karşı vadesi gelmiş ancak ödenmemiş olan borç için takip başlatmak yahut rehni paraya çevirmek zorunda olmaksızın direkt olarak müteselsil kefile karşı takip yapabilir. Ancak müteselsil kefile başvuru için TBK md.586/1'deki ifadesiyle; borçlunun ifada gecikmiş ve ihtar edilmiş olması şartı veya borçlunun açık bir şekilde ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması gerekliliği ifade edilmiştir.


Borçlunun muaccel olmuş borcunu ödememesi halinde müteselsil kefile başvuruda bulunabilmek için borçlunun alacaklı tarafından ihtar edilmiş olması yeterli ve gereklidir. Bu ihtar, borçlunun temerrüte düşürülmesi ihtarı ile aynı anlama gelmemektedir. Temerrüt için ihtarın gerekli olmadığı hallerde (borcun vade tarihinin belli olduğu durumlar) dahi müteselsil kefile başvuru için bu ihtarat gereklidir. Borçlunun iflas etmiş olması, konkordato isteminde bulunması, ödemelerini tatil etmiş olması gibi haller ise açık bir ödeme güçsüzlüğü durumlarıdır ve bu durumlarda alacaklı, müteselsil kefile, borçluya ihtar göndermeksizin başvuruda bulunabilir.


Görüldüğü üzere, adi kefalet ile müteselsil kefalet arasında farklılıklar bulunmaktadır. Müteselsil kefalette, alacaklının kefile başvuru ve takipte bulunması, adi kefalete göre daha kolay olduğundan borç ilişkilerinde müteselsil kefaletin ne anlama geldiği ve kanuni sorumluluklarını bilinmeksizin müteselsil kefil olmamak gerekir. Sözleşmeler ve kefalet hukukuna dair daha detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık almak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.





Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page