top of page

Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şüyu) davası nedir?

Yargıtay içtihatlarına göre ortaklığın giderilmesi davası; paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran bir davadır. Ortaklığın giderilmesi davasının bir diğer adı da "izale-i şüyu" davasıdır.

Ortaklığın giderilmesi davalarının hukuki dayanağı:

Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davalarının temel hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu'nun 642., 698., 699. ve 703. maddelerinde yer almaktadır.


Ortaklığın giderilmesi davalarında görevli ve yetkili mahkeme:

Ortaklığın giderilmesi davalarında görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK md.4/1-b) uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Bu sebeple ortaklığın giderilmesi davalarında basit yargılama usulü (HMK md.316/1-a) uygulanmaktadır. Davaya bakmakla yetkili mahkeme ise; dava konusu bir taşınmaz ise, söz konusu taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesidir(HMK md.12). Dava konusu taşınır bir mal ise, ortaklığın giderilmesi davası HMK md.6/1 gereğince davalının yerleşim yerinde açılması gerekir. Taşınır malda ortaklığın giderilmesi davasında eğer birden fazla davalı bulunuyorsa bu durumda yetkili mahkeme, HMK md.6/2 gereğince, davalılardan birinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesidir.

Ortaklığın giderilmesi davasının kazanan yahut kaybeden tarafı olmaz:

Ortaklığın giderilmesi davalarında, diğer hukuk davalarından farklı olarak, hüküm verildiğinde davacı yahut davalının kazanması yahut kaybetmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Zira bu dava sonucunda verilen karar, davanın tüm tarafları bakımından benzer sonuçlar doğurmakta ve benzer şekilde etkilemektedir. Bu davanın en nihai amacı, tarafların paydaş yahut ortak oldukları mal üzerindeki paylaşımını yapamamaları halinde söz konusu paylaşımın mahkeme vasıtasıyla gerçekleşmesini sağlamaktır. Dolayısıyla bu davalarının kazanan yahut kaybeden tarafı bulunmaz ve bu davalarda davacı yahut davalı tarafta olunmasının birbirinden farkı bulunmamaktadır. Nitekim ortaklığın giderilmesi davasında, diğer hukuk davalarından farklı olarak, davacı davasından feragat etse dahi, söz konusu feragatin hüküm doğurabilmesi ancak davalıların da bu feragati kabul etmesine bağlıdır. Aksi halde, davalının bu davaya devam etmek istediğini beyan etmesi halinde dava görülmeye devam edecektir.


Ortaklığın giderilmesi davası hangi mallar için açılabilir?

Ortaklığın giderilmesi davası paylı yahut elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmaz veya taşınır mallardaki ortaklığın sona erdirilmesi için açılabilir. Yani bu davanın açılabilmesi için öncelikle taşınır bir mal yahut taşınmaz bir mala birden fazla kişinin birlikte malik olması gerekmektedir. Ülkemizde ortaklığın giderilmesi davaları daha çok, mirasçıların miras yoluyla kazanmış ve elbirliğiyle malik oldukları taşınmaz mallardaki ortaklığını sona erdirmek üzere açılmaktadır. Taşınmaz mallarda (arsa, tarla, bağımsız bölüm vb.) ortaklığın giderilmesi davasını açabilmenin ön şartı dava konusu edilecek taşınmazın tapu siciline kayıtlı olmasıdır. (Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlar bakımından bu davanın açılabilmesi için öncelikle söz konusu taşınmazın tapu kaydının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.)


Ortaklığın giderilmesi davası hangi durumlarda açılamaz?

Türk Medeni Kanunu(TMK) md. 698/1 uyarınca taşınmaz yahut taşınır malın paylaşımını isteyebilmek için söz konusu malın sürekli bir amaca özgülenmemiş olması ve ortaklığın devamını gerektiren hukuki bir işlem bulunmaması gerekmektedir. Bu kapsamda idame-i şüyu(ortaklığı devam ettirme) sözleşmesi bulunan mallar bakımından, sözleşme süresince, haklı bir sebep olmadığı sürece, izale-i şüyu davası açılamayacaktır. Ayrıca TMK md. 698/3 uyarınca uygun olmayan zamanlarda ortaklığın giderilmesi istenemez.


Ortaklığın giderilmesi davalarında ileri sürülebilecek talepler:

Ortaklığın giderilmesi davalarında, aynen taksim talebinde bulunulabileceği gibi ortaklığın pazarlık usulüyle sona erdirilmesi yahut satış suretiyle sona erdirilmesi de talep edilebilir (TMK md.699/1).

Mahkemenin aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verebilmesi için dava konusu malın, taraflar arasında aynen taksiminin mümkün olabilmesi gerekmektedir. Örneğin taşınmaz malda taşınmazın imar durumu buna müsaade etmiyor ise aynen taksim yoluyla ortaklığın giderilmesine karar vermek mümkün olmayacaktır. Yargıtay içtihatlarına göre eğer izale-i şüyu davasında aynen taksim talebinde bulunulmuşsa, mahkemenin dava konusu mal üzerinde aynen taksimin mümkün olup olmadığını mutlaka araştırması ve buna göre karar vermesi gerekmektedir.

Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde dava konusu mal ihale yoluyla satışa sunulacaktır. Söz konusu ihalenin yalnızca ortaklar arasında gerçekleşebilmesi için TMK md.699/3 gereğince bütün ortakların rızası gerekmektedir.


Miras kalan taşınmaz mallar bakımından tapuda intikal şart mıdır?

Muris adına tapuda kayıtlı olan taşınmaz malı miras yoluyla kazanan mirasçıların, bu taşınmaz mal için ortaklığın giderilmesi davasını açabilmesi için, taşınmazın tapu sicilinde intikalinin gerçekleşmiş olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Böyle bir durum halinde izale-i şüyu davası dilekçesinde taşınmazın murisin adına kayıtlı olduğunun bildirilmesi ve dava dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz edilen murisin veraset ilamı gereğince paylaşımın yapılmasını talep edilmesi yeterli ve gerekli olacaktır.


Ortaklığın giderilmesi davalarında taraf teşkili:

Davaya konu taşınmaz yahut taşınır malda ortaklığı yahut paydaşlığı bulunan kişilerin tamamı usulüne uygun tebligat aracılığıyla davadan haberdar edilmeli ve davada taraf teşkili mutlak suretle sağlanmalıdır. Nitekim ortaklığın giderilmesi davası bir malın yalnızca belli bir bölümü veya belli bir oranı için değil söz konusu malın tamamı için açılabilecek ve söz konusu maldaki devam eden ortaklığın yahut paydaşlığın tamamen sona erdirilmesi talep edilecektir. Bu sebeple söz konusu mala paydaş yahut ortak olan herkesin davada taraf olarak yer alması gerekmektedir.

Davada yer alması gereken paydaş yahut ortaklardan birinin vefat etmesi halinde, davanın görüldüğü mahkeme davacıya vefat edenin mirasçılarını davaya dahil etmesi için veraset ilamı alması yönünde yetki ve süre vermesi gerekmektedir. Vefat eden paydaş yahut ortağın mirasçılarının da davaya dahil edilebilmesi için veraset ilamının izale-i şüyu dava dosyasına sunulması gerekmektedir. Bu ilamda yer alan kişilerin, usulüne uygun şekilde tebligat çıkartılarak davaya dahil edilmeleri gerekmektedir.


Alacaklı, borçlunun malvarlığında bulunan paylı yahut elbirliği mülkiyetine tabi mal için ortaklığın giderilmesi davası açabilir mi?

Bir malın paylı mülkiyete tabi olması halinde söz konusu mal üzerinde payı bulunan kişinin payı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK) hükümleri doğrultusunda haczedilebileceği gibi, söz konusu payın satışı ve devri de mümkündür (TMK md.688). Bu sebeple borçlunun paylı mülkiyete tabi malları için alacaklının izale-i şüyu davası açmasında hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Böyle bir durumda alacaklının açacağı izale-i şüyu davası hukuki yarar yokluğundan ötürü ret olacaktır.

Bir malın elbirliği mülkiyetine tabi olması halinde ise, söz konusu malın ortaklarının payı/hissesi belirlenebilir bir durumda olmayıp, ortaklık bütün mala yayılmış bir durumdadır. Bu sebeple bir mal üzerinde elbirliğiyle malik olan borçlunun payı haczedilemez ve bu payın satışı ve devri de mümkün değildir (TMK md.701 ve 702). Bu sebeple alacaklının, borçlunun elbirliği mülkiyetine tabi olan malvarlığı üzerindeki ortaklığının sona ermesini ve elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşmesini sağlaması gerekmektedir. Bu da ancak alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davasının açılması suretiyle gerçekleşebilecektir. Alacaklının, elbirliği mülkiyetine tabi olan borçlunun malvarlığında ortaklığın giderilmesini isteyebilmesi için, İİK md. 121 gereğince icra hukuk mahkemesinden yetki belgesi alması gerekmektedir.(Alacaklı, icra takibini başlattığı icra müdürlüğünün yetki olarak bağlı olduğu yer icra hukuk mahkemesinden bu yetki belgesini alması gerekmektedir.)


Ortaklığın giderilmesi davası sırasında mahkemece yapılması gerekenler :

Ortaklığın giderilmesi davaları sırasında dava konusu mal bir taşınmaz ise, söz konusu taşınmazın tapu kaydı öncelikle getirtilmelidir. Davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacı, davalıların nüfus kayıt tabloları dosya arasına alınmalıdır. Ayrıca taraf teşkilinin sağlanabilmesi için vefat eden paydaş yahut ortakların veraset ilamlarının dosya içerisine alınması gerekmektedir. Ayrıca taşınmazlar bakımından taşınmazın bulunduğu yer kadastro müdürlüğünden taşınmazın kadastral bilgi ve belgeleri, çap durumu ve krokisi müzekkere ile talep edilmelidir. Ayrıca taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden ilgili taşınmazın imar durumu müzekkere yazılarak istenmeli ve yine taşınmazın bulunduğu yer il özel idaresinden de taşınmaza dair bilgi ve belgelerin temini sağlanmalıdır. Taşınmazın durumunun ve değerinin belirlenebilmesi için, dava konusu taşınmazda davaya bakan hakim ve bilirkişilerce keşif icra edilmelidir. Keşif sonrasında taşınmazın değeri bilirkişi raporu ile belirlenmelidir.


Ortaklığın giderilmesi davasında yargılama masrafları:

Ortaklığın giderilmesi davalarında dava masrafları, tarafların dava konusu mal üzerindeki payı oranında taraflara yükletilir. Davada vekili bulunan taraf lehine hükmolunacak vekalet ücreti için de aynı durum söz konusudur. Vekili olan tarafın davacı yahut davalı olmasının da bir önemi bulunmamaktadır. Bütün vekiller için vekalet ücretine hükmolunacaktır.

Ortaklığın giderilmesi davasında, nispi bir harç olan karar ilam harcı dava sonunda malın satış bedeli üzerinden binde 11,38 olarak alınır. Dava açılışı sırasında nispi harç alınmaz yalnızca maktu başvuru ve peşin harç alınır. Nispi harç ise, taşınmazın dava sırasında belirlenen değeri üzerinden değil, taşınmazın satışı aşamasında belirlenen muhammen bedel üzerinden harç alınır. Söz konusu harç da bir yargılama gideri olduğundan davanın taraflarına payları oranında satış bedeli üzerinden ödemesi yükletilir.(Eğer taşınmazın aynen taksimine karar verilirse yine taşınmazın değeri üzerinden nispi harç alınacaktır.)


Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satış nasıl ve ne zaman talep edilir?

Satış talebinde bulunmak özel bir şekle tabi olmamasına rağmen uygulamada ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilen malın, satışa çıkartılması yazılı olarak talep edilmektedir.

Mahkeme tarafından verilen ortaklığın satış yoluyla giderilmesi yönündeki kararın kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içerisinde her zaman talep edilebilir (Ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiş ise bu durumda kararın icrasının gerçekleştirilmesi talebi herhangi bir zamanaşımı süresine bağlı olmaksızın her zaman talep edilebilir.)


Ortaklığın giderilmesi davasında kanun yollarına başvuru:

Ortaklığın giderilmesi davalarında 20.07.2016 tarihinde sonra verilen sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar kesin olup, bu davalarda bir üst kanun yolu olan temyiz incelemesine gidilebilmesi mümkün değildir. (HMK md.362/1-b)

Av. Enes Rafet BAŞGÖZE








Comments


bottom of page